- HAK ÇEŞİTLERİNDEN AYNİ HAKLAR VE BU HAKKIN İÇERİĞİ

2)AYNİ HAKLAR: Kişilerin eşya üzerindeki mutlak haklarını ifade eder. Yani kişiye bir mal üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlama ve ihlal eden herkese karşı ileri sürme hakkı sağlar. ( Hatırlatma: Alacak hakkının nispi olma özelliğinden dolayı sadece borç ilişkisindeki tarafa karşı ileri sürülebiliyordu! )
Hukuki anlamda eşya; cismani, üzerinde hakimiyet kurulabilen, kişilik dışı olan ve ekonomik bir değere sahip varlıklardır. Türü bakımından taşınır ya da taşınmaz eşyalar olabilir.
Ayni haklar alacak haklarından farklı olarak sınırlı sayı (numerus clausus) ilkesine tabiidir. Yani ayni haklar kanunda öngörülen tipler çerçevesinde kurulabilir. Taraflar alacak hakkındaki gibi aralarında anlaşarak kanunda öngörülmeyen tipte bir ayni hak oluşturamazlar. Bu yüzden ayni haklardan sağladıkları yetkiye göre kanunda öngörülen tipler çerçevesinde bahsedecek olursak şöyle bir şema oluşturabiliriz.

Mülkiyet Hakkı: Sahibine eşya üzerinde en geniş yetkileri sağlayan haktır. Sahibine söz konusu hakta kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerini verir. Mülkiyete konu olan malın türüne göre taşınır ve taşınmaz mülkiyeti, hak sahibinin adedi bakımından ise tek şahıs mülkiyeti ( ferdi, bireysel mülkiyet ) ve birlikte mülkiyet şeklinde bir ayrıma tabii tutulur. Birlikte mülkiyette kendi içinde paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti şeklinde ikiye ayrılır. Şematik olarak gösterecek olursak;

Bunları kısaca açıklayacak olursak taşınır mülkiyeti TMK m.762 de şöyle tanımlanmıştır.
TMK m.762.- Taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.
Taşınmaz mülkiyeti ise kanunda
TMK m.704- Taşınmaz mülkiyetinin konusu şunlardır:
1. Arazi,
2. Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
3. Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere taşınmaz eşyalar TMK md.704 ‘te sayılan arazi,tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyetine kayıtlı bağımsız bölümler olup; taşınır mülkiyeti taşınabilen maddi şeyler ile edinmeye elverişli olan ve TMK md.704 ‘te sayılan taşınmazların dışındaki doğal güçlerdir.
Hak sahibi bakımından yapılan ayrımda söz konusu paylı mülkiyet şu şekilde tanımlanır:
C. Birlikte mülkiyet
I. Paylı mülkiyet
1. Genel kurallar
Madde 688.- Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir.
Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır.
Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.
Elbirliği(iştirak)mülkiyet ise mevzuatta şöyle tanımlanır:
II. Elbirliği mülkiyeti
1. Kaynakları ve niteliği
Madde 701.- Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.
Elbirliği mülkiyetinde şunu hatırlatmakta fayda var. Evet burada bir ortaklık söz konusu fakat bu ortaklık tüzel kişiliğe sahip olmayan bir ortaklık. Ortaklığın tüzel kişiliği varsa burada tek şahıs mülkiyeti söz konusu olur o da tüzel kişinin kendi mülkiyetidir.
Elbirliği mülkiyetinde paylı mülkiyetten farklı olarak mala yönelik her türlü hukuki tasarruf tüm maliklerin oybirliği ile gerçekleşir. Yani paydaşların kendi payı üzerinde serbest tasarruf yetkisi bulunmaz.
SINIRLI AYNİ HAKLAR: Bu haklar mülkiyet hakkında bulunan yetkilerden bir veya ikisini sağlar.
Sağladıkları sınırlı yetkiye göre sınırlı ayni hakları bölümlere ayırırız.

İRTİFAK HAKLARI: Hak sahibine malı kullanma ve ondan yararlanma yetkisi sağlayan haklardır. Aynı zamanda malı mülkiyetinde bulunduran kişiye de (malik) bazı yükümlülükler yükler. Malike yüklenen bu yükümlülüğe göre ”olumlu irtifak hakkı’’ ve ”olumsuz irtifak hakkı” şeklinde bir ayrıma tabii tutulur. Bu ayrıma göre eğer malik bir başkasına irtifak hakkı sağladığı halde kendisi mülkiyetten kaynaklanan yetkilerini aktif olarak kullanabiliyorsa olumlu; yok kullanamıyor, kendi yetkileri kısıtlanıyorsa olumsuz irtifak hakkından söz edilir.
İrtifak haklarıda sağladıkları yetkiye göre çeşitli isimler alır. Bunlar;
İNTİFA HAKKI: Söz konusu eşyayı kullanma ve ondan yararlanma yetkisi sağlayan haklardır. Sınırlı ayni haklar arasında mülkiyete en yakın yetkileri sağlayan haktır. Yalnızca tasarruf yetkisini içermez. Aynı zamanda eşya malikinin yetkilerini büyük oranda sınırlandırdığından üzerinde intifa hakkı sağlanan mülkiyete ”çıplak (kuru) mülkiyet’’ te denir.
İKİNCİ AYIRIM : İNTİFA HAKKI VE DİĞER İRTİFAK HAKLARI
A. İntifa hakkı
I. Konusu
İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabilir.
Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar.
OTURMA (SÜKNA) HAKKI: Bir evde veya evin bir bölümünde oturma yetkisi sağlayan bir sınırlı ayni haktır. Bu hakkı kira sözleşmesi ile karıştırmamak gerekir. Oturma hakkı yalnızca konut niteliğindeki taşınmazları kapsarken , kira sözleşmesiyle her türlü taşınmaz kiralanabilir. Bunun haricinde kira sözleşmesi nisbi nitelikli olup , yalnızca taraflar arasında ileri sürülebilirken ; oturma hakkı mutlak hak niteliği gereği herkese karşı ileri sürülebilir.
B. Oturma hakkı
I. Genel olarak
Oturma hakkı, bir binadan veya onun bir bölümünden konut olarak yararlanma yetkisi verir.
Oturma hakkı, başkasına devredilemez ve mirasçılara geçmez.
Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, intifa hakkına ilişkin hükümler oturma hakkına da uygulanır.
ÜST HAKKI: Üst hakkı başkasına ait bir arsanın altında veya üstünde inşaat yapmak veya mevcut inşaatı yerinde tutmak hakkını veren bir irtifak hakkıdır. Bu hak ile beraber arazinin mülkiyeti ile söz konusu yapının mülkiyeti farklı kişilere ait olur. Şahıs lehine kurulabileceği gibi taşınmaz lehine de kurulabilir.
C. Üst hakkı
I. Konu ve tapu kütüğüne kayıt
Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hak, devredilebilir ve mirasçılara geçer.
Üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir. En az otuz yıl için kurulan üst hakkı, sürekli niteliktedir.
KAYNAK HAKKI: Başkasının arazisindeki bir kaynaktan yararlanma yetkisi sağlayan irtifak hakkıdır.
D. Kaynak hakkı
Başkasının arazisinde bulunan kaynak üzerinde irtifak hakkı, bu arazinin malikini suyun alınmasına ve akıtılmasına katlanmakla yükümlü kılar.
Bu hak, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, başkasına devredilebilir ve mirasçıya geçer. Kaynak hakkı, bağımsız nitelikte ve en az otuz yıl için kurulmuş ise tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir.
DİĞER İRTİFAK HAKLARI: Bu irtifak hakları ayrı bir başlık altında ayrı ayrı düzenlenmiş irtifak haklarından oluşur. Bu irtifak hakları, kanunda düzenlenen irtifak haklarının yetersiz olması halinde kişilere bu boşluğu bir ölçüde doldurma imkanı vermektedir. Bu tür irtifak hakları bağımsız ve daimi nitelikte iseler tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilirler. Üst ve kaynak hakkından farkı aksi kararlaştırılmadıkça başkalarına devredilememesi ve miras yolu ile geçmemesidir. Kaynağını eşya hukuku alanında sınırlı bir uygulama alanı bulunan sözleşme özgürlüğü ilkesinden alır.
E. Diğer irtifak hakları
Malik, taşınmazı üzerinde herhangi bir kişi veya topluluk lehine atış eğitimi veya spor alanı ya da geçit olarak kullanılmak gibi belirli bir yararlanmaya hizmet etmek üzere başka irtifak hakları da kurabilir.
Bu haklar, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, başkasına devredilemez ve mirasçılara geçmez. Bu hakların kapsamı, hak sahibinin olağan ihtiyaçlarına göre belirlenir. Taşınmaz lehine irtifaklara ilişkin hükümler, bu tür irtifak haklarına da uygulanır.
Olumlu irtifak haklarında malik hak sahibinin söz konusu eşyayı kullanmasına katlanma yükümlülüğü altındadır. Bununla beraber kendisinin de eşya üzerinde yararlanma yetkisi aktif şekilde devam eder.
>>>Geçit irtifakı, İntifa hakkı gibi.
Olumsuz irtifak haklarında eşyanın maliki tarafından belirli tarzda kullanılmasının yasaklanması ile irtifak hakkı sahibine bir menfaat sağlanır.
>>Manzara kapatmama irtifakı gibi.
Şahsa bağlı irtifak hakları belirli bir kişi lehine tanınmış olan haklardır, irtifak haklarından intifa ve oturma hakkı ancak belirli bir şahıs lehine kurulabilir. Bu haklar başkasına devredilemez, hak sahibinin ölümü ile sona ererler, mirasçılara geçmezler. Bu özellikleri dolayısıyla söz konusu haklara ‘şahısla kaim irtifak’ denilmektedir. İntifa ve oturma hakkı dışındaki şahsa bağlı irtifaklar başkasına devredilebilir ve mirasçılara geçebilir tarzda da kurulabilir.
Eşyaya bağlı irtifaklar bir eşya lehine kurulan irtifak haklarıdır. Bu tarzda kurulan irtifak haklarında eşyaya malik olan hakkın da sahibi konumundadır. Üst, kaynak ve diğer irtifak hakları şahsa bağlı olarak kurulabileceği gibi eşyaya bağlı olarakta kurulabilir.
REHİN HAKLARI: Hak sahibinin alacağını teminat altına alan haklardandır. Alacaklının alacağını elde edemediği hallerde ( yani borçlunun borcunu ifa etmediği durumlarda ) alacaklı söz konusu rehin hakkına dayanarak rehin konusu malı cebri icra vasıtasıyla sattırıp alacağını bu meblağdan sağlayabilir. Malik mülkiyet hakkından doğan tasarruf yetkisini, rehin hakkı sahibine tahsis etmiştir.
Rehin haklarının en önemli özelliği fer’i ( alacağa bağlı hak ) olmasıdır. Bunun anlamı alacak hakkı sona ererse rehin hakkının da sona ereceği ya da alacak hakkının temlik edilmesi yani bir başkasına devri durumunda rehin hakkının da doğrudan herhangi başka bir işleme gerek kalmaksızın yeni alacaklıya geçmesidir.

>>TAŞINIR REHNİ:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : TAŞINIR REHNİ
BİRİNCİ AYIRIM : TESLİME BAĞLI REHİN VE HAPİS HAKKI
A. Teslime bağlı rehin
I. Kurulması
1. Alacaklının zilyetliği
Kanunda öngörülen ayrık durumlar dışında taşınırlar, ancak zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilebilir.
Rehnedende tasarrufta bulunma yetkisi olmasa bile, rehin konusu taşınıra iyiniyetle zilyet olan kimse, zilyetlik hükümlerine göre edinimi korunduğu ölçüde rehin hakkı kazanır. Üçüncü kişilerin önceki zilyetlikten doğan hakları saklıdır.
Taşınır, fiilen yalnız rehnedenin hakimiyetinde kaldığı sürece rehin hakkı doğmaz.
>>TAŞINMAZ REHNİ:
İKİNCİ BÖLÜM : TAŞINMAZ REHNİ
BİRİNCİ AYIRIM : GENEL HÜKÜMLER
A. Koşullar
I. Taşınmaz rehninin türleri
Taşınmaz rehni, ancak ipotek, ipotekli borç senedi veya irat senedi şeklinde kurulabilir.
TAŞINMAZ YÜKÜ (GAYRİMENKUL MÜKELLEFİYETİ): Taşınmaz yükü, bir taşınmazın malikini yalnız o taşınmazla sorumlu olmak üzere diğer bir kimseye bir şey vermek veya yapmakla yükümlü kılar. Borcu doğuran taşınmazla teminat altına alınmış bir eşyaya bağlı irtifak hakkıdır. Taşınmaz yükü alacak hakkı ve rehin hakkının bir bileşimidir.Örneğin; A kişisinin bir domates tarlası var. Bu kişinin B salça fabrikası ile her ay 10 ton domates temin edileceği ( alacak hakkı ) , aksi takdirde söz konusu alacağın bu tarlanın satışından karşılanacağı noktasında anlaşmaya varmaları ( rehin hakkı ) durumunda taşınmaz yükü vardır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : TAŞINMAZ YÜKÜ
A. Konusu
Taşınmaz yükü, bir taşınmazın malikini yalnız o taşınmazla sorumlu olmak üzere diğer bir kimseye bir şey vermek veya yapmakla yükümlü kılar.
Hak sahibi olarak, bir başka taşınmazın maliki de gösterilebilir.
İrat senedi ve kamu hukukuna ilişkin taşınmaz yükleri saklı kalmak kaydıyla, taşınmaz yükünün konusu ancak yüklü taşınmazın ekonomik niteliğinden doğan veya yararlanan taşınmazın ekonomik ihtiyaçlarını karşılayan bir edim olabilir.
İlk Yorumu Siz Yapın