- HAK KAVRAMI VE HAK ÇEŞİTLERİNDEN ALACAK HAKKI
Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanınan menfaattir. Dilimizdeki hukuk kelimesinin anlamı hak kavramının çoğuludur(haklar). Bu açıdan bakıldığında hukuk halihazırdaki mevcut düzeni, hak ise bu düzen tarafından korunan menfaati ifade eder. Ezcümle hukuk objektif hak ise sübjektif bir değer taşır.
Bazı hallerde hukuken korunan menfaat sınırlı bir korumaya tabii olmakla beraber hak niteliği devam eder. Örneğin ”eksik borç” adını verdiğimiz kumar, bahis, zamanaşımına uğramış borç gibi borçlar, borçlu tarafından rızaen yerine getirilmediği takdirde alacaklı tarafından dava veya cebri icra yoluyla takip edilemeyen borçlardır.
Bazı hallerde bir hakkın doğumu bir şartın gerçekleşmesine bağlanmıştır. Böyle hallerde de ”beklenen (muntazar) haktan” bahsederiz.
ÖZEL HUKUKTA HAKLARIN ÇEŞİTLERİ

A)Malvarlığı hakları: Para ile ölçülebilen, iktisadi(ekonomik) bir değere sahip olan haklara malvarlığı hakları denir.
Kişilerin malvarlıkları aktif ve pasif denilen kısımlara ayrılır.Bu tabloda haklar malvarlığının aktif kısmını borçlar ise pasif kısmı oluşturur. Formüle etmek gerekirse;
Aktif + Pasif = Kişinin malvarlığı(mameleki)
Buna göre; örneğin, iflas eden bir kişinin de malvarlığı mevcuttur. Ancak malvarlığında pasifi aktifinden fazladır.
Malvarlığı haklarını da kendi içinde dörde ayırabiliriz.

1)ALACAK HAKLARI: Alacaklıya borçludan bir edimi yerine getirmesini isteme yetkisi sağlayan haklara alacak hakkı denir. Bu edim borçlunun bir şey vermesi, yapması veya yapmaması şeklinde yerine getirilir.
Alacak hakkı alacaklı ile borçlu arasındaki hukuki bağa dayanır. Bu bağ teknik olarak borç ilişkisi şeklinde adlandırılır. İlke olarak buradaki borç ilişkisi yalnızca ilişkinin tarafları için haklar ve borçlar doğurur.Bu da alacak hakkının nispi nitelikte olduğunu gösterir.
Alacak haklarının doğumunu sağlayan birçok kaynak mevcuttur.Bu kaynaklar haksız fiil, sebepsiz zenginleşme, kanun hükmü, borca aykırılık, vekaletsiz iş görme ve en önemli ve sık karşılaşılan sözleşmeler olabilir.
Alacak haklarından tek taraflı feragat edilemez. Örneğin; Fatma’nın Kerem’den 10 bin TL alacak hakkı var. Fatma Kerem’e bu alacağı istemiyorum ödemene gerek yok dedi. Bu senaryoda Kerem eğer ki bu teklifi kabul etmez ve ben borcumu ödeyeceğim derse Fatma bu alacağı geri çeviremez. Aksi takdirde alacaklı temerrüdüne düşer. Burada Fatma’nın beyanı bir feragat değil ancak ibra sözleşmesi için karşı tarafa bir öneri niteliği taşıyabilir.
İlk Yorumu Siz Yapın